29.03.2024 - Beydağı Haber Ajansı Malatya Haberleri

Peygambersiz din, “biter”!

Peygambersiz din, “biter”!

İranlı yönetmen Mecid Mecîdî'nin filmi, estetik açıdan ne kadar güçlü, içerik açısındansa ne kadar etkileyici olursa olsun, akîdevî, kültürel ve siyasî sonuçları bakımından çok tehlikeli büyük bir oluşumun kilometre taşlarından biridir.

Öncelikli olarak, Hz. Peygamber'in bir trilojiden oluşan bu filmden itibaren yavaş yavaş bir oyuncu tarafından canlandırılması akîdevî açıdan Hz. Peygamber'in konumunu sarsmayı, zamanla Hz. Peygamberi devre dışı bırakmayı hedefleyen hem İslâm'ı protestanlaştırma hem de Ehl-i Sünnet omurgayı çökertme projesinin bir parçasıdır.

Filmin zamanlaması bu açıdan çok dikkat çekicidir.

Aklımızı başımıza devşirmezsek, çok büyük bir felâketin önünü kendi ellerimizle açmış olacağımızı göremiyoruz bile!

İşte bu ürpertici!

ÜÇ TEHLİKELİ ORYANTALİST PROJE

Oryantalistlerin İslâm dünyasında uygulanmak üzere son iki yüzyılda geliştirdikleri üç tehlikeli proje var:

1-Osmanlı'yı unutturmak.

2-İslâm düşüncesinin Gazâli'yle bittiği masalını yaymak.

3-Hz. Peygamber'in (sav) konumunu sarsmak.

Bu üçünün de buluştuğu çok önemli bir nokta var: Üçü de kurucu.

Gazâlî, yaklaşmakta olan birinci medeniyet krizini göğüsleyecek ve püskürtecek Ehl-i Sünnet omurgayı muhkemleştirecek üç büyük sütun dikti: Akîdevî, fikrî ve siyasî üç muhkem sütun.

Gazâlî'nin diktiği bu üç sütun, Selçuklu ve Eyyûbîlerin çabalarıyla Ehl-i Sünnet omurganın mayasını kardı; Osmanlı'nın çabalarıyla Ehl-i Sünnet omurgayı muhkemleştirecek muazzam bir ruha dönüştürüldü.

Bin yıl İslâm dünyası bu nedenle bütün saldırıları püskürttü; İslâm dünyasını sarsılmaz bir şekilde bin yıl diri tuttu, ayakta tuttu.

Oryantalistler, bu projenin ilk ikisini başardılar. Osmanlı'yı unutturdular; Gazâlî gibi kurucu bir öncü'ye, çok büyük bir darbe vurdular.

HZ. PEYGAMBER'İN KONUMUNU SARSMAK İSTİYORLAR!

Son çeyrek asırdır, üçüncü projeyi hayata geçirmeye çalışıyorlar adım adım.

Batılılar, Hz. Peygamber'i (sav) devre dışı bırakmayı başardıklarında dinin kısa devre yapacağını kendi protestanIık tarihlerinden çok iyi biliyorlar.

O yüzden Hz. Peygamber'in konumunu sarsmaya, bunun için de akîdeyi, mezhepleri ve hadisleri tartışmaya açmaya çalışıyorlar. Ama Müslümanlar burada zokayı yutmaya çoktan teşne durumdalar, ne yazık ki.

Sonra, sıra Kur'ân'a gelecek. Bu nedenle, peygamberimize saldırıyorlar.

İslâm'ın tarihte karşılaştığı en büyük saldırı bu! O yüzden Mecîdî'nin filmi gibi tehlikeli projelere karşı müteyakkız olmak zorundayız.

VAHY'İN EFENDİMİZ'DE HAYAT BULMASI, HAYAT OLMASI VE HAYAT SUNMASI

Peygamberimiz, İslâm'ı, Kur'ân'ın bütün insanlığa, bütün âlemlere, hayatın her alanına hitabeden (ama) bütünlüklü söylemini, bizzat hayata aktaran, nasıl aktarılabileceği konusunda fiilen örneklik eden, kılavuzluk yapan bir insan ve bir peygamber.

Peygamberimiz'in, peygamber olduktan sonraki “kişisel tarihi”, İslâm'ın anlam ve sembol haritalarının, kök-paradigmalarının, anlamlandırma pratiklerinin değişik zamanlarda ve mekanlarda nasıl anlaşılıp, idrak edilip hayata aktarılabileceğini “gösteren” bir “zaman dilimi” olduğu için, İslâm'ın “özü, özeti''dir.

YAZININ DEVAMI

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bir Cevap Yazın